Translate

15 Eylül 2018 Cumartesi

Yokluğunda benden çok varsın bende.

Yağmur yağdı.
Ve silindi insanların izleri kaldırımlardan.
Bense yağmura bıraktım izlerimi.
Buradaki insanlar yağmur yağınca başlarlar evlerine koşuşturmaya.
Ben yağmur ne zaman dursa o zaman yürüyorum evime.
Sırf sen yağmurda yürümeyi sevdiğin için.
Bu sokağın sessizliğini, çürümüş tahta pencereyi açarak bölüyorum her yağmur sonrasında.
Gri gökyüzünün altında, karanlığa göz kırpmış bir sokağa döküyorum sigaramın küllerini.
Dumanı rüzgarla dağılıyor.
Gökyüzünün rengini verdiği deniz, penceremden gözükmüyor.
Bu zamana kadar buradan seyrettiğim insanlar, senin kadar güzel gülmüyorlar.
Ve sokak lambaları...
Benim sokağımı aydınlatmıyorlar.
Böyle olunca hiçbir anlamı kalmıyor yalnızlığın.
Küçücük penceremden hiçbir insanın göremediği çok şey gördüm belki.
Ama her insanın görebildiği şeylere çok uzaktayım.
Bu yüzden kıskanıyorum yanından habersizce geçen bütün insanları.
Topluma marjinal kalıyorum.
Benim için sen artık görünebilir değilsin.
Benim için sadece hissedilebilirsin.
Bu pencereden görebildiğim güzel bir manzaram olmadı benim.
Ama inanıyorum ki,
Bir gün yine seyrine dalıp gittiğim o manzara yüzün olacak.
Ben çok hayaller kurdum.
Hiçbiri gerçek olmadı sevgilim.
Hayatımda bir kaç güzel şey var.
Biliyorum...
Hepsi yakın bir zamanda hüzün olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Son Sahne

 Kendi kendine konuşmayı fazla abarttım ve bu benim için iyi değil. Artık kolay unutuyorum öğrendiğim çoğu şeyi. Eskiden iyi bir ezberci olm...