Translate

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sır

 Tanınmaz haldeyim artık. Kimsenin bilmediği biri olmayı tercih etmedim fakat olan bu. Yine de hiç değişmeyen bir şey var bir türlü değişmedi: Beni bildiğini zannediyorlar. Herkesin hakkımda bir fikri var ve ne yazık ki zihniyetleri kadar kötüyüm onlar için. Sır nedir? Neden kimseye söyleyemiyoruz onları? Bizi biz yapan sırlarımız dilimizde saklıyken neden sessizliğimiz yüzünden ölen her defasında masumiyetimiz oluyor? 
 Hiç sevilmek için ödün verdin mi kendinden? Onca suça rağmen utanç duymuyorken insanlar, ben kendimden utanacak gibiyim. Ben artık bir kümeye dahil edilebilir rezillikteyim. Beni parmağınla gösterebilir ve herhangi bir kalıba sığdırabilirsin. Bunu yapmadan önce bilmen gereken bir şey var; artık çok geç. Beni ne halde bulmak istiyorsun bilmiyorum. Ve ne yazık ki, neye dönüşmemi istediğini yeni yeni öğreniyorum. En çok da bu sebeple ben, ben gibiyim hala. İnadımı biliyorsun ve bir o kadar da kindarlığımı. Ben tanrının kötü olduğunu düşündüğüm tüm inançları reddedecek kadar iyi biriyim. Bir gün kötülüğü istersem eğer yanımda sana yeniden yer vereceğim.

8 Eylül 2024 Pazar

Cevapsız

 "Pek gülecek bir şey yok. Hatta gülmek için çabalamam gerekiyor artık. Sana sorabilseydim bir cevabını verebilirdin, bu yüzden hep sana danışırdım böyle durumlarda. Yanına gelir gelmez keyfim yerine gelirdi zaten. Şu yağmurda dışarıda olduğum için ne çok kızardın burada olsan, söylenir söylenir dururdun. Ben öyle zamanlar hiç öpmedim seni, hiç sarılmadım. Hiçbir şeyi eksik etmedim zannederdim senden, meğer... Bana kızgın gitmediğini biliyorum elbette ama ben hayattayım hala ve konum sadece sensin. Her sabah uyandığımda seni yanımda görmeyi özledim. Benden önce uyandığın günler vardı, biliyorum. Sen hala yanımda yatıp, uyanmamı bekliyordun. Her sabah uyanır uyanmaz ilk işim öpücüklerle seni uyandırmak olurdu, bundan mahrum kalmamak için kalmazdın yanımdan, ne kadar erken uyansan da. Seni sevmemek, seni özlememek elde değil, gel artık. Topraktan elbise olmaz, bırak ben sarayım seni. Hangi tehlikeden saklanıyorsun orada, ben korurum seni her şeyden. Ne var orada söyle bileyim, seni sevebilme yetim gelecek mi benimle?" 

2 Eylül 2024 Pazartesi

Umut

  Bir yalan biliyorum, her şeyi elde ettirebilir bana. Seni bile bir yalanla kazanabilmek kabul edilebilir gibi değil. Bazen konu ben olunca anlıyorum... Fakat sen... Nasıl oldu da kötü davranabildiler sana? Eminim, yüzünün her şeye rağmen gülüyor olmasına aldanan insanlarla karşılaştın, benim gibi. Sorun etmemiz gereken her şeyi sorun ediyoruz, onlar için, pekala. Peki ya neden yanımızda kimse yok artık? 
 Biraz babamdan biliyorum biraz annemden, kardeşlerimden, arkadaşlarımdan, tanıştığım insanlardan, belki de herkesten; bahane üretmek, tanrının sessizliğinden yararlanmak kimine göre, bana göre sadece aptal yerine koymaktan ibaret insanları, tanrıyı; dinleyen ve kalp kırmamaya odaklı birinin olduğunu bilmek şımarıklığında. Bir bahane uydururken göremezsin beni. Fakat o açıkları kullanan insanlar yok mu... Keşke bu cümledeki yok kelimesini tam anlamıyla kullanabilseydim. Kaç kere daha kaybedeceğim aptal yerine konularak kim bilir? Yine de bir fırsat bu, sormak istiyorum; Son bakışınla sunduğun gitme isteği, kimlere kal dedi benden sonra?
 Bir yalan biliyorum fakat sahip olamadım hiç. Bir şekilde sahip olup sana getirmeye kalksam; Tanrının samimiyetini kazanmak bile kolay fakat sen çok gerinde bıraktın beni istesem de yetişemem. Ne sokaklar öğrendim yolculuğumda ne sokaksız insanlar... Bir mezar taşında yazılı olmak isteyen kimi tanısam yaşamayı en çok isteyenlerdendiler. Onlardan öğrendim bu yalanı, onlardan duydum ilk: Bir umuttur işte, bekliyorum. 

Son Sahne

 Kendi kendine konuşmayı fazla abarttım ve bu benim için iyi değil. Artık kolay unutuyorum öğrendiğim çoğu şeyi. Eskiden iyi bir ezberci olm...